Boşanma davalarında en çok tartışılan ve ayrılmak isteyen çiftleri anlaşmazlığa sürükleyen konuların başında “nafaka” konusu gelmektedir. Anlaşmalı ve çekişmeli olarak ikiye ayrılan boşanma davalarında, dava türü hangisi olursa olsun, özellikle müşterek bir çocuk varsa mutlaka nafaka konusu gündeme gelmektedir ve eşlerden birine ekonomik durum göz önüne alınarak nafaka bağlanmaktadır. Peki, miktarı ne olursa olsun bağlanan nafakanın ödenmemesi halinde neler olmaktadır? Nafaka ödenmezse ne gibi yasal yaptırımlar devreye girmektedir? Bu soruların cevapların yazımızda bulabilirsiniz.
Türk Medenin Kanunu’nun 175. Maddesi şöyle demektedir: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yükümlüsünün kusuru aranmaz. Kısacası boşanma davalarının en öneli gündem maddelerinden biri, bu açıklamadan anlaşılacağı üzere nafaka konusudur ve nafaka yine açıklamanın net olarak ifade ettiği şekilde yalnızca kadınlara yönelik bir yaptırım değildir. Eğer ekonomik gücü kadına göre daha düşükse erkeğe de nafaka bağlanabilmektedir. Yine boşanmaların ardından açılan davalardan bir de nafaka davalarıdır. Bunun sebebi de ağırlıklı olarak nafaka bağlanan tarafın bu yükümlülüğünü ya düzenli olarak ya da hiçbir zaman yerine getirmemesidir. Elbette ki nafaka borcu süresiz bir borç değildir. Taraflardan birine bağlanan nafakanın türüne göre ödenme süresi de değişmektedir. Örneğin, bağlanan nafaka türü iştirak nafakasıysa müşterek çocuk reşit olduğunda, yani 18 yaşını doldurduğu an itibariyle nafaka ödeme yükümlülüğü de ortadan kalkmaktadır. Bunun yanı sıra yardım, yoksulluk nafakası gibi nafaka türlerinde nafaka bağlanan tarafın iş bulması ve yoksulluk halinin ortadan kalktığının ispatı durumunda nafaka ödeme yükümlülüğü yine ortadan kalkmaktadır. Eğer nafaka bağlanan taraf evlendiyse nafaka yükümlülüğü yine sona ermektedir. Öte yandan, tarafların ekonomik durumlarının değişmesi gibi hallerde nafaka miktarı artırılıp azaltılabilmektedir. Ancak nafaka yükümlüğü devam ederken, yerine getirilmezse bazı yasal yaptırımlar söz konusu olabilmektedir.
DETAYLI BİLGİ İÇİN BOŞANMA AVUKATI SAYFAMIZI ZİYARET EDİN.
www.bozdaghukuk.com/bosanma-avukati
Nafaka Alacaklısının Başvuracağı Hukuki Yollar
Boşamaların ardından oraya çıkan temel problemlerden biri nafaka borçlusunun bu yükümlüğünü düzenli olarak veya hiçbir zaman yerine getirmemesidir. Bu gibi hallerde ise nafaka alacaklısı bazı yasal yaptırımlara başvurabilir. Nafaka borcunu ödemeyen eşe karşı başvurulabilecek hukuki yollar ise şunlardır:
*Nafaka borcunun ödenmemesi durumunda devreye sokulabilecek ilk yasal süreç icra takibidir. Mahkeme hükmü ile kararın yerine getirilmesi sağlanabilmektedir. Bunun içinse nafaka alacaklısının İcra Müdürlüğüne başvurması ve nafaka borçlusuna icra emrinin tebliğ edilmesi gerekmektedir. İcra takibinde geçmişe yönelik 10 yıllık birikmiş nafaka borçları faiziyle birlikte hesaplanarak talep edilebilir.
*Yapılan icra takibinden istenilen sonucun elde edilememesi durumunda, bir sonraki yasal süreç olarak borçlunun üzerindeki mallara ve maaşına haciz koydurulabilir. Öte yandan nafaka alacaklarında emekli maaşına da haiz konulabilmektedir.
*Eğer borçlunun üzerinde herhangi bir malvarlığı yoksa ve emekli maaşı da almıyorsa icra takibi başlatmadan önce ödenmemiş olan nafaka borçlarına yönelik olarak yapılacak bir şey bulunmamaktadır. Bu aşamada ancak icra takibi itibariyle işleyen nafaka alacaklarına yönelik şikayette bulunulabilmektedir.
*Nafaka borcu ödenmediği takdirde 3 aya kadar tazyik hapsi cezası verilmektedir. Cezanın uygulanmaya başlamasıyla birlikte, eğer nafaka borcu ödenirse borçlu hemen tahliye edilmektedir. Aldığı cezasının süresi bu aşamada gözetilmemektedir. Ancak, nafaka borcunu ödemeye devam etmek zorundadır. Devam eden aylarda nafaka borcu yeniden ödenmemesi durumunda, yeni bir takip başlatılması gerekmez. Zira borçlu, daha önceki şikayet üzerinden yeniden tazyik hapsi ile cezalandırılmaktadır.
Nafaka Alacağı Nasıl Tahsil Edilmektedir?
Nafaka alacaklarının tahsil edilebilmesi için de bazı şartlar aranmaktadır. Örneğin, yerel mahkemeden bir karar alınmalıdır ve icra takibinin kesinleştirilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren şikayet tarihine kadar en az bir ay süre geçmesi gerekmektedir. Şikayet dilekçesine suç tarihi olarak, ödenmeyen nafakanın tarihi yazılmalıdır.
Nafaka Borcunun Düşürülmesi
Ekonomik duruma bağlı olarak nafaka borcunun artırılması söz konusu olduğu gibi düşürülmesi de mümkün olabilmektedir. Ancak bunun için nafaka borçlusunun yeni bir dava açması gerekmektedir. “Nafaka uyarlanması” adı verilen bu dava türünde, hakimin takdiri de devreye girmektedir. Davaya bakan hakim iki tarafın da sosyo-ekonomik durumlarını inceleyerek davayı bir sonuca bağlayacaktır. Nafaka borçlusu ekonomik koşullarındaki bozulmayı gerekçe gösterebilir ve nafaka miktarında yeniden bir ayarlama yapılmasını talep edebilir. Böyle durumlarda eğer hakim uygun bulursa, nafaka miktarının düşürülmesine hükmedebilmektedir.
DETAYLI BİLGİ İÇİN BOŞANMA AVUKATI SAYFAMIZI ZİYARET EDİN.
www.bozdaghukuk.com/bosanma-avukati
Diğer Yazılarımız: