Tazminat nedir dersiniz, Maddi ve manevi tazminat olarak iki başlık altında incelenen tazminat, kişi, kurum ve kuruluşların hukuka aykırı bir şekilde yapılan eylem veya işlemler sebebiyle gördükleri zararların telafi edilmesidir.
Maddi tazminatlarda kişilerin haksız eylemin oluşturduğu etki sebebiyle malvarlığında meydana gelen zararların giderilmesi söz konusu edilirken, manevi tazminat davalarında yine aynı hukuksuz işlem veya fiil sebebiyle bireyin üzüntü, keder ve yıpranma sebebiyle yaşamış olduğu manevi zararların telafisi amaçlanmaktadır. Maddi ve manevi tazminatın sağlanması adına açılan davalar ayrı ayrı açılabildiği gibi birlikte de açılabilmektedir.
Maddi veya manevi tazminat davaları ticari nitelikte olmadığı takdirde, tazminata konu edilen miktarın büyüklüğü veya küçüklüğüne bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan davalarda görülür. Tazminat talepleriyle açılabilen bir diğer dava usullü ise tam yargı davalarıdır.
Bu tür davalar devletin, yani idarenin hatalı fiil ve işlemleri sebebiyle zarar gören kişi veya kurumlar tarafından açılmakta, açılan bu tür davalar davanın içeriğine bağlı olarak idari mahkemeler veya vergi mahkemelerinde görülmektedir.
Maddi Tazminat Davaları Neleri Kapsar?
Gerek maddi, gerekse manevi tazminat davaları hukuki prosedürlerin titizlikle incelenmesini ve takibini gerektiren davalardır. Bu tür davalar büyük ve onarılması güç hak kayıplarına sebep olabileceğinden dolayı, dava süreçlerinin tazminat davalarında bilgili ve tecrübeli bir avukat tarafından yürütülmesi büyük bir öneme sahiptir.
Maddi tazminat davaları genellikle uğranılan haksız fiiller veya sözleşmelere aykırılık sebebiyle açılmakla birlikte, birbirinden farklı birçok gerekçeye dayalı olarak da açılabilmektedir. Maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davalar arasında ilk sıralarda yer alan davalar ise şunlardır,
- Boşanma davaları
- İş kazası davaları
- Trafik kazası davaları
- Tıbbi malpraktis ( hatalı doktor uygulamaları) davaları
- Suça dayalı olarak açılan davalar
- Sözleşmenin ihlali davaları
- Sosyal medya, yazılı veya görsel basın üzerinden kişilik haklarına saldırı davaları
- Telif haklarının ihlali davalarıdır.
Maddi ve manevi tazminat davası açma süresi, açılacak olan davanın sebebine göre değişkenlikler gösterebilmektedir. Yani tazminat davasının dayandırıldığı hukuki sebep, açılan tazminat davasının dava açma süresini de belirlemektedir.
Örneğin boşanma davalarında boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde maddi manevi tazminat davası açılabilmektedir. Boşanma davalarında açılacak olan maddi- manevi tazminat davaları boşanma davasıyla birlikte de açılabilmektedir.
Kimler Tazminat Davası Açma Hakkına Sahiptir
Tazminat davalarının açılmasına sebep oluşturan konu her ne olursa olsun, fiil veya işleme muhatap olup zarar gördüğünü düşünen herkes tazminat davası açabilme hakkında sahip bulunmaktadır. Bir trafik kazası sebebiyle yaralanmış olan bir kişi veya hastanede tedavisi yapılırken doktor veya hastane şartları sebebiyle vücut bütünlüğü zarar gören veya bozulan bir kişi maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmektedir.
Tazminat davasının nedeni, bir bireyin hukuka aykırı olarak işlenen bir fiil sebebiyle ölümüyse, maktulün yakınları da maddi-manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Bu tür davalar sonucunda mahkeme tarafından hükmedilen tazminat, ‘’destekten yoksun kalma tazminatı’’ olarak adlandırılmakta olup, ailede bulunan anne, baba, eş, çocuk tarafından dava açılabilmektedir.
Ayrıca ölenin kendilerine destekte bulunduğunu ispat edebilen birinci derece yakın akrabalar da dava açma hakkına sahiptir. Yaralanma durumlarında herhangi bir maddi tazminat davası açılması söz konusu olmamakla birlikte, yaralanma sonucunda bireyin ağır bedensel zarar görmesi veya uzuv kaybına uğramış olması halinde maddi-manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.
Tazminat Davaları Kimlere Karşı Açılabilir?
Tazminat davaları, maddi ve manevi tazminat davalarına konu edilebilecek olan durumlarda kişinin ölmesi, yaralanması veya maddi zarar görmesine sebep olan gerçek veya tüzel kişilere açılabilmektedir. Haksız fiil olarak kabul gören durumlarda, fiili oluşturan kim ise tazminat davası o kişiye karşı açılmaktadır.
Ancak bazı durumlarda haksız fiil sonrasından zarar gören farkı kişiler de olabilmektedir Örneğin, bir trafik kazasında eylemin oluşumuna sebep olan şoför sorumlu olduğu gibi, aracın sahibi de sorumlu tutulabilmektedir. Bu tür durumlara borçlar kanununda tehlike sorumluluğu olarak adlandırılmaktadır.
Motorlu araçların işletildiği sıralarda meydana gelebilecek muhtemel kazalar sonucunda kişi veya kişilerin ölmesi, yaralanması veya herhangi bir eşyasının zarara uğraması halinde, tazminat hukuku çerçevesinde ilgili kişiler tazminat ödemekle yükümlü kılınmıştır. Bu tür durumlarda aracın sürücüsüne dava açılabildiği gibi, işleten kişiye, sahibine ve aracın sigortasının yapıldığı sigorta şirketine de birlikte ya da ayrı ayrı maddi manevi tazminat davası açılabilmektedir.
Keza, hastanelerde sağlık sorunları sebebiyle tedavi gören kişiler tedavi süreçlerinde yapılan hatalar sebebiyle zarar görmüşse, zararın oluşmasına sebep olan doktor, hastane veya sağlık kuruluşuna da maddi manevi tazminat davası açma hakkında sahip bulunmaktadır.
Hata yaparak hastanın zarar görmesine sebep olan doktorun sağlık bakanlığına bağlı olarak çalışması durumunda ise, bakanlığa karşı tazminat davası açılabilmektedir. Aynı durum üniversite veya vakıf hastaneleri için de geçerlidir.
Tazminat Davaları Nerede ve Nasıl Açılır?
Açılacak olan tazminat davaları ticari nitelikte değilse Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından yürütülmektedir. Bu sebeple tüm maddi manevi tazminat davaları yetkili yer olan davalının ikametgâhında, davalı tüzel kişi ise tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerin Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açılabilmektedir. Açılan tazminat davasında davalının birden fazla olması durumunda ise, herhangi birinin yerleşim yerinde açılması mümkündür. Davanın nerede açılabileceği konusunda kanun oldukça esnek bir şekilde düzenlenerek zarar gören kişinin mümkün olan en kolay şekilde zararını tazmin etmesini amaçlamış bulunmaktadır.
Örneğin Ankara’da çalışırken iş veya yapılan işlem sebebiyle zarar gören bir bireyin İstanbul’da ikamet ediyor olması davanın Ankara’da açılmasını gerektirmez. Kişi ikametgâhının bulunduğu yer olan İstanbul’da da maddi manevi tazminat davası açarak zararının tazmin edilmesini talep edebilmektedir.
Kişiye veya kuruma verilen zarar fiilin işlendiği yerden bir başka yerde meydan gelmişse, zararın meydana geldiği yerde de tazminat davası açılabilmektedir. Örneğin internet üzerinden yapılan bir işlem İstanbul’da bulunan biri tarafından Ankara’da bulunan bir kuruma zarar vermişse, bu durumda zarar gören kişi veya kurum hem İstanbul’da, hem de Ankara’da dava açabilme seçeneğine sahip bulunmaktadır. Davaya konu olan tazminat ticari bir iş veya işlem sebebiyle talep edilecekse, bu durumda davanın Asliye Ticaret Mahkemesine açılması gerekmektedir.
Manevi Tazminat Hangi Hallerde Talep Edilebilir?
Bireyin kişilik haklarının saldırıya uğramış olması, manevi tazminat talep etmesini geçerli kılmaktadır. Kanunda çerçevesi tam olarak çizilerek belirlenmemiş olmasına rağmen, Yargıtay kararları ve içtihatlarına göre manevi tazminata konu olabilecek kişilik hakları,
- Bireyin yaşamı
- Sağlığı
- Vücut bütünlüğünün bozulması
- Ruh bütünlüğünün bozulması
- Kişinin üzüntü ve elem duymasına sebep olan haller olarak tanımlanmış bulunmaktadır.
Ancak mahkemelerde verilen birçok karar, üzüntü veren her olayın manevi tazminat taleplerine gerekçe oluşturmadığını da göstermektedir. Manevi tazminat talep edebilmek için bireyin kişilik haklarına saldırı suçunun oluşması gereklidir. Örneğin bir iş yeri veya evin bulunduğu binada makul sınırlar içerisinde ses çıkarak yapılan bir tadilat, o binada yaşayanları rahatsız etmekle birlikte bu tür eylem ve işleminden dolayı manevi tazminat hakkı oluşmaz.
Maddi- Manevi Tazminat Miktarları Nasıl Hesaplanır?
Maddi tazminat miktarları, manevi tazminatlara göre daha somut verilerle hesaplanabilmektedir. Belli kriterler gözetilerek yapılan maddi tazminat hesaplamalarında miktarı belirleyen temel unsurlar,
- Kişi veya kurumun doğrudan uğradığı maddi zarar
- Meydana gelen olayda tarafların hangi oranda kusurlu olduğu
- Tazminata konu olan olay sebebiyle maluliyet oluşmuşsa maluliyet oranı göz önüne alınmak suretiyle tazminat miktarı belirlenmektedir.
Manevi tazminatların belirlenmesinde ise, tazminat miktarının hesaplanmasını sağlayan bir metot mevcut değildir. Davanın görüldüğü mahkeme heyetinin bazı kriterleri göz önünde bulundurmasıyla belirlenen tazminat miktarı
- Somut durum özellikleri
- Davacı ve davalının mali durum tabloları
- Olaydaki kusur oranları
- Yaşanan olay sebebiyle oluşan manevi zararın büyüklüğü
- Olayın gerçekleştiği tarih itibarıyla paranın satın alma gücü değerlendirilmek suretiyle belirlenmektedir.
Manevi tazminat miktarları belirlenirken, tazminat sebebiyle verenin fakirleşmemesi, alanın da tazminat sebebiyle zenginleşmemesi prensibi benimsenmektedir.
Maddi ve manevi tazminat davaları davacı tarafın iddialarının sunulması, tanık varsa dinlenmesi, maluliyet ve kusur oranlarının tespiti ve ödenecek tazminat miktarının hesaplanması gibi aşamalardan oluşmaktadır.
Oldukça karmaşık süreçleri kapsayan bazı tazminat süreçleri mutlaka tazminat hukuku konusunda deneyimli bir avukattan veya hukuk bürosundan profesyonel yardım alınmasını gerektirmektedir. Aksi takdirde önemli maddi kayıpların yaşanması söz konusu olabilmektedir.
Yapılan işlemlere itiraz edilmemesi tazminat davalarının ne kadar süreyi kapsayacağını belirler. Ortalama olarak 1,5- 2 yıl arasına süren bu tür davalar, her aşaması titizlikle incelenmesi ve sürdürülmesi gereken dava türleri arasında yer almaktadır.
Sizde tazminat davaları ile ilgili detaylı bilgi almak için İş Hukuku Avukatı sayfamızı ziyaret edin.
Diğer Yazılarımız: