Evlilik birliğinde en önemli kişi gruplarından birisi şüphesiz çocuklardır. Evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen çocukların tüm hakları yasalarla korunma altındadır. Evlilik dışı çocuklar için de var olan hak ve sorumluluklar mevcuttur. Evlilik birliği dışındaki çocukların tanınması yani baba ile soy bağı kurmaları da evlilik dışı çocuğun tanınması davası ile hukukumuzda yer alır. Tek taraflı hukuk işlemi olan tanıma asla belli bir süreye tabi olmaz.
Çocuk anne karnına düştüğü andan başlayarak tanıma sonuçları ortaya çıkar. Evlilik dışı çocuklar, çocuk cenin halindeyken tanınabilecekleri gibi öldükten sonra bile tanınabilirler. Ayrıca zina sonucu doğan çocuklar da tanınma kapsamı içerisindedir.
Çocuklar evlilik birliği içerisinde dünyaya geldiklerinde babanın nüfus kütüğüne kaydedilirler ve babanın soyadını alırlar. Fakat bu durum evlilik birliği olmadan dünyaya gelen çocuklar için farklı olur. Evlilik birliği dışında doğan çocuk anne kütüğüne kaydedilir ve çocuğun velayeti de annededir. Çünkü çocukla annenin soy bağı doğum olayı ile birlikte kurulur.
Anne çocuk arasındaki soy bağı için doğum yeterli olduğundan çocuğun evlilik birliği içinde ya da dışında doğmasının bir önemi yoktur. Fakat baba ve çocuk arasındaki soy bağı farklıdır. Bu bağ ancak tanıma ve babalık davasıyla kurulabilir.
Soy Bağı Nasıl Kurulur?
Türk Medeni Kanunu (TMK 282/1) gereğince soy bağı doğumla beraber kurulur. Yine kanuna göre evlilik birliği devam ettiği müddetçe çocuğun babası kocadır. Ayrıca evlilik birliği sonlansa bile evliliğin sona erdiği tarihten itibaren üç yüz gün içerisinde dünyaya gelen çocuğun babası da kocadır.
Bahsedilen süre geçtiğinde dünyaya gelen çocuk babaya bağlanacaksa bu durum ancak annenin gebe kalmasının evlilik birliğinde olduğunun ispatıyla mümkün olur. Kocanın gaiplik durumu varsa bahsedilen üç yüz günlük süre gaipten son haber alındığı tarihten ya da gaiplikte ölüm tehlikesi olduğu tarihten itibaren başlar.
Evlilik Dışı Çocuğun Tanınmasında Süreç Nasıldır?
Evlilik dışı çocuğu kendi kütüğüne aldırmak ve ona soyadını vermek isteyen bir baba çocuğu tanımalıdır. Aksi durumda çocuğun biyolojik babası olsa da hukuk nezdinde kabul edilmez. Evlilik dışı doğan çocuğu tanımak isteyen baba çocuğu farklı yollarla tanıyabilir. Bu durumda baba nüfus memuruna ya da aile mahkemesine giderek yazılı başvuru yapabilir.
Bunun dışında noter senedi ya da vasiyetnameyle de tanıma yapabilir. Tanıma beyanında bulunmuş olan babanın kısıtlı ya da küçük olması durumunda kişinin velisi ya da vasisi bu hususta rıza göstermelidir. Eğer çocuğun başka bir erkekle soy bağı varsa kanun çocuğun başka biri tarafından tanınamayacağını hükmeder.
Tanıma için beyanda bulunulan nüfus memuru, noter, mahkeme ya da vasiyetname açan hâkim (dört farklı beyan şeklinde yer alan kişiler) baba ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluklarına tanımayı bildirirler. Çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğu da tanımayı anneye ve çocuğa bildirir. Eğer çocuk vesayet altındaysa o zaman tanıma vesayet makamına bildirilir.
Tanımanın Şartları Nelerdir?
Eğer baba hayattaysa ve temyiz gücünden yoksun değilse tanıma hakkını kullanabilir. Tanımanın en önemli şartlarından birisi de ortada tanıma engeli olmamasıdır. En önemli engelse çocuğun başka bir erkekle soy bağına sahip olmasıdır. Başka erkekle soy bağına sahip olan çocuk, var olan soy bağı geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.
Çünkü çocuğun bir babası zaten vardır. Bu kişi çocuğun gerçek babası olmasa da durum değişmez. Öncelikli olarak soy bağı reddi yapılmalıdır. Baba olarak görünen diğer erkekle çocuk arasındaki soy bağı ilişkisi ortadan kalkarsa ancak o zaman tanıma yapılabilir.
Tanımanın şartları arasında önem arz eden bir diğer konuysa tanıma iradesinin kanunun istediği şekilde açıklanmasıdır. Geçerli bir tanıma yapılabilmesi için kanunen var olan dört farklı tanıma şeklinden istenilen biriyle beyanda bulunmak gerekir. Babanın nüfus memuruna yaptığı yazılı başvuru tanıma beyanlarından bir tanesidir.
Kişiler bu yolla tanıma beyanında bulunabilirler. Bir diğer şekilse babanın mahkemeye yazılı başvuru yapmasıdır. Burada başvurulması gereken mahkeme sulh hukuk mahkemesidir ve babanın yerleşim yerinde ya da nüfusa kayıtlı bulunduğu yerde olmalıdır. Bir diğer tanıma şekli babanın noterde resmi senet yoluyla yapacağı tanıma beyanıdır. Dördüncü şekilse baba olan kişinin vasiyetnamesinde yapacağı beyandır.
Sonradan Evlenme Durumunda Süreç Nasıl İşler?
Evlilik dışında doğan çocuklar eğer anne ve babalar sonradan birbirleriyle evlenirlerse evlilik birliği içinde doğan çocuklara ilişkin olan hükümlere tabi olurlar. Evlenme işlemiyle birlikte bu hükümler kendiliğinden gerçekleşir. Eşler evlendiklerinde, evlenme birliği dışına doğmuş olan ortak çocuklarını yerleşim yerlerindeki veya evlilik birliğinin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmekle yükümlüdürler.
Bildirim yapılmamış olsa da çocuklar evlilik birliği içinde doğan çocuklarla aynı hükümlere tabi olurlar. Daha evvelinde tanıma ile soy bağı kurulmuş olan çocukların anne ve babaları evlendikleri zaman herhangi bir işlem veya prosedür uygulanmasına gerek kalmaz. Nüfus memuru gerekli olan işlemleri hemen yapar.
Tanımanın İptali Nedir?
Çocuğun tanınmasında tek taraflı yapılan irade bayanı yeterli olur. Ancak tanımanın iptalinde tanımanın iptali davası açılması gereklidir. İptal davası tanıyan baba tarafından açılabilir. Ancak tanıyan babanın bu davayı açabilmesi için tanıma esnasında yani tanıma beyanında bulunduğunda hile, yanılma veya korku durumlarından birisinin olmuş olması gereklidir. Baba tarafından açılan tanımanın iptali davasında davalı çocuk ve anne olur.
Tanımanın iptali davasını tanıyan dışında açan kişiler anne, çocuk, eğer çocuk ölmüşse altsoyu, hazine, Cumhuriyet savcısı ve diğer ilgililerdir. Burada Cumhuriyet savcısının ya da hazinenin tanımanın iptali davası açabilmelerinin nedeni soy bağının kurulmasının kamu düzenini ilgilendirmesidir.
Bu kişilerin yanı sıra çocuğun babası olduğu iddiasında bulunan üçüncü kişi de tanımanın iptali davası açabilir. Bu kişiler tarafından açılan davada, davalı taraf tanıyan olur. Eğer tanıyan ölmüş ise o zaman davalı taraf, davalı tanıyanın mirasçılarıdır.
Tanımanın İptali Davasında İspat Durumları Nelerdir?
Tanımanın iptali davasında davacı olan taraf, tanıyan kişinin baba olmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Bahsedilen ispat davayı açmış kişi ya da kişilere göre değişkenlik gösterir.
Eğer tanımanın iptali davasını açan anne ve çocuksa çocuğu tanıyan yani davalı taraf hamile kalma döneminde anneyle cinsel ilişki yaşadığını ispatlamakla yükümlüdür. Anne ve çocuğun dışında dava açan herkes ve tüm ilgililer mevzu bahis olduğunda ispat yükü davacıda olur. İstenilen ispatlar DNA testi ve bunun yanı sıra farklı delillerle sağlanabilir.
Evlilik Dışı Çocuğun Tanınmasında Dikkat Çeken Noktalar
Evlilik birliği dışında doğan çocuk veya çocukların baba ile soy bağının sağlanması ancak tanıma yoluyla gerçekleşir. Evlilik birliği yoksa velayet annededir. Eğer anne kısıtlı, küçük ya da ölmüşse veya velayet anneden alınmışsa o zaman hâkim çocuğun menfaati doğrultusunda çocuğa vasi atar ya da velayeti babaya verir.
Bunun dışında baba ile çocuk arasında soy bağı kurulursa baba çocuğun velayetini alma hakkı elde eder. Unutulmamalıdır ki herhangi bir mahkeme emri olmadan yalnızca tanıma yoluyla çocuğun velayeti doğrudan babaya geçmez. Çocuk ve baba arasındaki soy bağı için çocuğun resmi şekilde tanınması gerekir. Bunlar dışında anne ve baba evlenirse ya da farklı nedenlerden dolayı mahkeme kararı verilirse çocukla baba arasında soy bağı kurulabilir.
Diğer Yazılarımız: