EŞİNİN HABERİ VE ONAYI OLMADAN GEBELİĞİ SONLANDIRMAK BOŞANMA SEBEBİDİR.
Kadının eşinin haberi olmadan, gebeliği sonlandırması durumunda koca boşanma davası açabilir. Eşinin bilgisi olmadan bebeği aldıran eş tam kusurlu kabul edilmektedir. Çünkü kadının eşinden habersiz olarak gebeliği sonlandırması, duygusal olarak kocanın güveninin sarsılmasına neden olmaktadır.
On haftayı geçmeyen gebeliklerde, gebe kadın evliyse, gebeliği sonlandırmak için yasal olarak eşinden izin alması gerekmektedir. Bu yasal gerekliliğe uymayan, kocasıyla bu durumu paylaşmayan eş, boşanma davasında kusurlu kabul edilmektedir. Elbette bebek sahibi olmak, çiftin birlikte verebileceği bir karardır. Ancak gebe kalan eşin bu durumu eşine söylememesi ve gebeliği eşinden habersiz sonlandırması ortak hayatı temelinden sarsacak şekilde, koca açısından güven sarsıcı bir davranış olarak kabul edilmektedir. Ancak, gebeliği sonlandırmada tıbbi bir zorunluluk varsa, bu durumda eşin kusurundan elbette bahsedilemez.
Evliliğin amaçlarından biri de çocuk sahibi olmaktır. Çocuk sahibi olmak eşlerden her biri yönünden de aynı zamanda bir hak olarak kabul edilmektedir. Anne olmak ya da baba olmak temel bir haktır. Bu sebeple, eşler evlenmeden önce bu konularda, karşılıklı olarak birbirlerine açık olmalı ve yanlış bir izlenim uyandırabilecek söz ya da davranışlardan kaçınmalıdır. Uygulamada, eşler evlendikten sonra çocuk sahibi olup olmama konusunda veya ne zaman çocuk sahibi olacakları konusunda anlaşmazlığa düşebilmektedirler. Özellikle kadınlar yönünden biyolojik bakımdan ortaya çıkan zorlayıcı şartlar, eşler arasında tartışmalara neden olabilmektedir. Bu durumda, eşlerden biri çocuk sahibi olmak isterken, diğer eş makul bir sebep olmaksızın çocuk sahibi olmayı reddederse, diğer eş bu defa boşanma davası açabilmektedir. Esasen, mutlu bir yuva gayesiyle evlenen tarafların, bu şekilde bir anlaşmazlığa düşmemeleri bakımından, güven sarsıcı davranışlardan uzak durması ve bu konuda eşine karşı açık ve şeffaf olması gerekmektedir.