Boşanma davaları günümüzde en sık karşılaşılan dava türlerinden biridir. Eşlerin evlilik birliğini yürütemedikleri durumlarda Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanmayı isteme hakları bulunmaktadır. Boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davaları ve çekişmeli boşanma davaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Eşlerin mali ve varsa müşterek çocuklarının velayetine ilişkin konularda anlaşarak Aile Mahkemesi’ne başvurmaları sonucunda boşanma davaları anlaşmalı boşanma davası olarak görülebilmektedir. Ancak bilindiği gibi her boşanma davasında birtakım mali konular da ortaya çıkmaktadır. Tazminat talebi ve nafaka, boşanma davalarının mali sonuçlarıdır ve eşlerin anlaşmalı olarak boşanabilmeleri için bu tür konularda uzlaşmış olmaları gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanma davalarında nafaka konusu en merak edilen konulardan biridir. Boşanma davalarında tazminat ve nafaka gibi mali konular, tarafları sosyo-ekonomik konumlarının hakim tarafından göz önünde bulundurulmasıyla sonuca bağlanmaktadır. Ancak boşanma davası anlaşmalı boşanma davası olarak görülüyorsa, varsa müşterek çocuklar ve nafakanın tutarının belirlenmesi dışında hakimin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında eşler nafakanın tutarı konusunda da uzlaşmış olarak mahkemeye başvuruda bulunabilmektedirler.

DETAYLI BİLGİ İÇİN BOŞANMA AVUKATI SAYFAMIZI ZİYARET EDİN.

www.bozdaghukuk.com/bosanma-avukati

Anlaşmalı Boşanma Davalarında Nafaka Nasıl Belirlenir?

Anlaşmalı boşanma davalarında eşler nafakanın miktarı konusunda kendi aralarında anlaşmaya vardılarsa, davayı gören hakim bu kararı uygun bulabilir. Ancak nafaka belirlenirken varsa müşterek çocuklar göz önüne alınarak eşlerin üzerinde anlaşmaya vardığı nafaka miktarını hakim tarafından yeniden düzenlenebilmektedir. Zira hakim, müşterek çocuk söz konusuysa, velayeti alan tarafa ödenecek iştirak nafakası miktarının yeterli olmadığı yönünde bir kanaat getirebilir ve tutarı değiştirebilir. Hakimin değiştirebileceği tek karar nafaka tutarı da değildir. Aynı zamanda hakim müşterek çocuk konusunda alınması gerekli olan tedbirleri de yeniden gözden geçirip kararı buna göre yeniden düzenleyebilir. Hakimin, eşlerin aralarında yapmış oldukları anlaşmaya dair yaptığı düzenlemeler, eşler tarafından da kabul edilirse boşanma davası anlaşmalı şekilde görülebilir, aksi bir durumda anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşmektedir.

Boşanma Nafakası Çeşitleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu, boşanma sürecinde eşlerin mağdur durumuna düşmemesi için üç farklı nafaka türü belirlemiştir. Bunlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak adlandırılmaktadır.

Tedbir Nafakası: Tedbir nafakası boşanma davası sürerken eşlerden birinin yoksul duruma düşmesi sonucunda kişiye verilen nafaka türüdür. Anlaşmalı boşanma davaları genel olarak tek celsede sonuçlandığından genel olarak tedbir nafakası uygulamasına gerek kalmamaktadır. Ancak kişiler hayat standartlarının değişeceği yönünde bir talepte bulunarak karşı taraftan tedbir nafakası talep edebilmektedir. Tedbir nafakası çoğunlukla kadınlar tarafından istenmektedir, dava sonuçlandığında ise tedbir nafakası ödenmesi durumu ortadan kalkmaktadır. Tedbir nafakası talep eden kişinin dava süresince herhangi bir işte çalışmıyor olması da aranan şartlardan biridir.

Yoksulluk Nafakası: Yoksulluk nafakası boşanma gerçekleştikten sonra alınan bir nafaka türüdür. Evlilik birliği süresince maddi gelire sahipken, boşanmayla birlikte yoksullaşacak olan eş, yoksulluk nafakası talebinde bulunabilmektedir. Ancak yoksulluk nafakasının verilebilmesi için birtakım şartlar aranmaktadır. Yoksulluk nafakası daha az kusurlu olan eşe verilmektedir. Eşinden daha fazla kusura sahip olanlar yoksulluk nafakası talebinde bulunamazlar. Eğer boşanma davası aldatma nedeniyle açılmışsa, aldatan eş yoksulluk nafakası alamaz. Eğer her iki taraf eşit kusurluysa, eşlerden hangisinin yoksul duruma düşeceği belirlenmektedir. Eşler, nafaka konusunda kendi aralarında bir anlaşmaya varmışlarsa, nafakanın uzlaştıkları miktarını mahkemeye beyan etmelidirler.

İştirak Nafakası: İştirak nafakası, varsa müşterek çocuğun bakımı için velayeti alan eşe ödenen nafaka türüdür. İştirak nafakasının alınabilmesi için çocuğun velayetinin alınmış olması şarttır. İştirak nafakası çocuğun ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için belirlenen ve ödenen bir nafakadır. Müşterek çocuk ergenliğe erişene kadar iştirak nafakası ödenmektedir.

 

Medeni Kanun’a Göre Kimler Nafaka Alır?

Medeni Kanun boşanma davalarında kimlerin nafaka alabileceğini belirlemiştir. Buna göre ev hanımı olup herhangi bir gelire sahip olmayan kadınlar, asgari ücretle çalışan eşler, düzenli bir gelirli bulunmayan eşler, işten çıkarılmış eşler nafaka talebinde bulunabilmektedir. Öte yandan, eşi yoksul olanlar nafaka talebinde bulunamazlar. Mesleğini icra eden ve bir gelire sahip olanlar nafaka alamazlar, aynı şekilde bankada parası olanlar, memur olanlar, kumar gibi bağımlılıkları olanlar, hali hazırda sosyal yardım alanlar ve yurtdışından ayrıca bir geliri bulunanlar da nafaka alamazlar.

 

Nafakanın Ödenmemesi Durumunda Neler Yapılabilir?

Belirlenen nafakanın ödenmemesi durumunda, eşler bu durumu İcra Müdürlüğü’ne bildirmelidir. Bunun üzerine nafakayı ödemeyen eşe ödeme emri gönderilmektedir. Ödeme emri ile borçlu tarafa  7 gün süre verilmektedir. Eğer 7 gün içinde nafaka yine ödenmemişse, nafaka ödemekle yükümlü olan eşin mal varlıklarına haciz getirilebilir. Eşin hacze kabil malvarlığı tespit edilememiş ise, tazyik hapsi için İcra Ceza Mahkemesine şikayet dilekçesi verilmelidir.

DETAYLI BİLGİ İÇİN BOŞANMA AVUKATI SAYFAMIZI ZİYARET EDİN.

www.bozdaghukuk.com/bosanma-avukati

Diğer Yazılarımız:

Anlaşmalı Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı Boşanma Nasıl Gerçekleşir?

Call Now Button