Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin her iki tarafın da isteğiyle sonlandırılmasıdır. En kısa sürede ve en kolay boşanmanın gerçekleşebildiği anlaşmalı boşanma süreci, Medeni Kanun konusunda yetkin bir anlaşmalı boşanma avukatı tarafından yürütüldüğünde en ufak bir kayba uğranmadan sonuçlandırılması mümkün olmaktadır. Anlaşmalı boşanmanın taraflara sağladığı en önemli avantajlardan biri, zaman kaybının önlenmesi ve maddi manevi kayıpların en asgari seviyelerde yaşanmasıdır. Boşanma davaları tarafların boşanmaya bakış açısına göre iki farklı şekilde yürütülmektedir.
- Anlaşmalı boşanma davaları,
- Çekişmeli boşanma davaları
Çekişmeli boşanma davaları oldukça uzun süreli olduğu gibi, davanın taraflarının hem maddi hem de manevi yönden önemli kayıplar yaşamasına sebep olmaktadır. Özellikle çocuk sahibi olan eşlerin yaşadıkları psikolojik baskı süreci, ilerleyen dönemlerde onarılamaz manevi yaraların açılmasına sebep olabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davaları ise, ilk celsede verilebilen boşanma kararlarıyla bireylerin yeni yaşamlarına daha kolay adapte olabilmelerini ve yeni yaşamlarını özgürce kurabilmelerini sağlamaktadır. Anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemeye başvuru yapacak olan çiftlerin evlilik birliğini en az 1 yıldan beri sürdürüyor olmaları şartı bulunmaktadır. Bu tarih, evlilik birliğinin sağlandığı gün olan resmi nikâh tarihinden başlar. Bireylerin söz, nişan, imam nikâhı veya birlikte yaşama gibi birliktelikleri bu tarihe dâhil edilmez. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma avukatlarının rolü oldukça önemlidir. Özellikle boşanma protokolünün hazırlanmasında mutlaka uzman desteği alınmalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir? Nasıl Hazırlanır?
Anlaşmalı boşanmalarda boşanma sürecini kısaltan en önemli unsur, boşanmaya karar veren çiftlerin üzerinde karşılıklı anlaşarak imzaladıkları boşanma protokolüdür. Deneyimli boşanma avukatları tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan bu tür anlaşmalar, tarafların boşanma ile ilgili görüşlerini net olarak yansıttıkları bir belgedir. Boşanma protokollerinde yer alması gereken konular ise,
- Tarafların boşanma konusunda kendi iradelerini beyan etmeleri
- Mal ve eşyaların nasıl taksim edileceğine dair ayrıntılar,
- Nafaka talep edilecekse miktarının belirtilmesi
- Velayet konusunda ne yapılacağına dair alınan kararın belirtilmesi,
- Tazminat taleplerinin olup olmadığının belirtilmesidir.
Boşanma davaları eşlerin sadece boşanmaya karar almasıyla sonuçlandırılmaz. Yukarıda yazılı bulunan tüm konularda tam bir anlaşma yapılmış olması ve bu anlaşmanın bir protokol şeklinde hazırlanarak mahkemeye sunulması gereklidir. Tam da burada tecrübeli bir boşanma avukatının varlığı değer kazanmaktadır. Çünkü bazı ince nüanslar önemli hak kayıplarının yaşanmasına sebep olabildiği gibi, alınan kararlardan geri dönüş de mümkün değildir.
Eşya paylaşımına ait beyanların net ve açık bir şekilde yazılmış olması gereklidir. Bazı hallerde herhangi bir eşya sebebiyle anlaşmazlık çıkmakta, anlaşmalı boşanmalar çekişmeli boşanmalara dönüşmektedir.
Nafaka belirleme konusunda da tarafların özgür iradeleriyle belirleyeceği rakamlar geçerlidir. Eşler arasında belirlenen nafaka bedelleri protokolde yer almalıdır. Tarafların üzerinde anlaştıkları aylık nafaka bedellerinin mantığa uygun olması halinde mahkeme belirlenen bu bedellerde herhangi bir değişikliğe gitmeden onaylamaktadır.
Müşterek çocuklarla ilgili velayet belirleme boşanma protokollerinin en önemli maddesidir. Velayetin kime verileceği konusunda da eşlerin anlaşmış olması ve bu anlaşmayı protokolde belirtmesi gereklidir. Ancak velayet mahkeme heyetinde şüphe uyandıracak şekilde yapılmamalı, şartlı velayet taleplerinde bulunulmamalıdır. Örneğin çocuğun 5 yaşına kadar anneye, sonrasında babaya verilmesi gibi talepler kabul görmez.
Anlaşmalı boşanma protokollerinde nafaka talebi varsa, bu talep açıkça miktarı belirtilerek yazılmalı, velayeti almayan tarafın çocuğu hangi sürelerde görebileceği gibi ayrıntılar da protokolde açıkça belirtilmelidir. Ancak, velayet konusunun kamu düzeni ile alakalı bir durum olması sebebiyle, mahkeme heyeti tarafından müdahale edilebilmektedir. Hâkim tarafından yapılan yeni düzenlemenin taraflarca kabul görmemesi halinde ise, anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Buna benzer olaylar sıkça yaşanmakta, bazı davalarda anne sütüne muhtaç bebeklerin babaya kalacağı yönünde anlaşmalar sunulmaktadır. Mahkeme heyeti bu tür talepleri hiçbir zaman kabul etmemektedir.
Anlaşmalı boşanma protokollerinde bir diğer husus da, tazminat taleplerinin olup olmadığının açık bir şekilde belirtilmesi gereğidir. Taraflar tazminat taleplerinin olmadığını, varsa miktarını açık bir şekilde belirtmelidir. Tazminat miktarı da nafaka gibi eşlerin kendi özgür iradelerine bırakılmıştır. Hâkim tarafların üzerinde anlaştıkları tazminat miktarlara müdahale ederek az veya çok olduğu konusunda görüş belirtmez.
Anlaşmalı Boşanmalarda Avukatın Önemi
Anlaşmalı boşanmalar, tüm aşamaların hızlandırılmış bir şekilde yürütüldüğü davalardır. Bu sebeple gerek ön hazırlıklar gerekse dava süreçleri çok titizlikle planlanmalıdır. Tarafların yapabilecekleri en basit hatalar bile, aleyhlerine büyük mağduriyetlerin oluşmasına sebep olabilmektedir. Bu sebeple boşanma sürecinin tecrübeli bir boşanma avukatı tarafından sürdürülmesi oldukça önemlidir. BU tür davalarda avukat tarafından hazırlanan ve hukuka uygun şekilde düzenlenen protokoller mahkeme heyeti tarafından kabul edilerek işleme konulmaktadır.
Bireysel olarak hazırlanan boşanma protokollerinde yapılacak hatalar sonucu anlaşmalı boşanmalar çekişmeli boşanmalara dönüşebilmekte, uzun yıllar süren davalarda maddi ve manevi kayıpların yaşanması söz konusu olabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları yaklaşık 2-3 ay içerisinde sonlandırılmakta, 15 gün itiraza açık olmak kaydıyla askıda bekletilmektedir. Herhangi bir itirazın olmaması halinde kesinleşerek tarafların evlilik birliği mahkeme kararıyla sonlandırılmaktadır.